Bu benim ilk blog'um. Heycanlıyım. Mutluyum. Bu işte çok geç bile kalmıştım. Kendimi ertelemek sanırım bana bahşedilen en büyük lanet. Blog yazarak parmaklarımın pasını atmayı istiyorum. Umarım yazdıkça yeşerecek fikirlerim...yaşasın...iyi ki varsın internet...ama bu bloglarda bir konu ile tecrübelerimi yazmam gerekiyor....Ve ilk blog'uma ISSIZ ADAM filmi ile prim yapan 45'lik adlı mekan hakkında bişeyler yazarak başlamak istiyorum.
45'lik benim 20'li yaşlarımda salaş bir metalci bar idi. Hatta sahibinin Yaşar Kurt olduğunu duymuştum. Biranın en ucuz ve sulu hali orada idi. Bir keresinde de bir köşede elimde 50'lik arjantin bardakla bira içerken, bir metalci arkadaş gelip, ''birandan bir fırt çekebilir miyim?'' demişti. Az biraz şaşırmıştım.
Son haftalarda ıssız adam sayesinde ''marka kimliğini'' başka bir şekilde konumlandırma fırsatı yakalayan bu mekana ben de filmden sonra bir uğramak istedim. Ancak kapıdaki arkadaş ''damsız almıyoruz'' diyince biraz bozuldum. Çünkü filmdeki adam da sürekli o mekana damsız girmemiş miydi?...Kendi başına içkisini bir köşede kederli kederli yudumlamamış mıydı? Bu serzenişi dile getirince, kapıdaki arkadaş gevrek bir gülümseme ile ''ama sonra kızla gelior'' dedi...Neticede zaten bu tavır karşısında mekana gidesim kalmadı.
Geçen hafta da filmi 2. kez seyretmeye gittim. Çıkışında gençten bir arkadaş sinemanın kapısında ''flyer'' adı verilen ilan dağıtıp, ''45'lik...45'lik...ıssız adam şarkıları....'' diye çığırtkanlık yaparak filmden nemalanmaya çalışıyordu.
Burdan lafım Çağan Irmak'a. Filmde gösterilen 45'lik ile gerçek 45'lik arasında hiçbir ilişki yok. İlle de istanbul'dan bu tarz müzikleri çalarak isim yapmış bir mekan kullanması gerekiyor idi ise, mekanın adı bence yıllardır kendine has müdavimleri olan ''Sahibinin Sesi'' olmalıydı. Ki orda da canlı müzik yoktu.
Ayrıca, burdan girişimci arkadaşlara da bir tavsiyem. Filmdeki 45'lik adlı barda şarkı söyleyen arkadaşa ulaşıp canlı müzik yaparak ve dekorasyonu da filmdekine benzer hale getirip bir bar açmaları.Adını da ÖZ 45'LİK koymalarıdır.
Sevgilerimle,
KeremKaramel
21 Aralık 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
sevgili kerem, sana yerden göğe kadar hak veriyorum. keza insanların yanında getirmiş oldukları dam'a bakmaktan ziyade , gelen müşterinin biraz kılığına kıyafetine ve tavrına göre böyle bir biçimlendirme yapılsa çok daha akıllıca olacak. ama canım türkiyemde herkes rant peşinde koştuğu için yapılan sanattan da nemanlanmak istenilmesi çok doğal bir duruma gelmiş. tabii ki çok yazık
YanıtlaSili like your blog......
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum.Hatta aklıma şöyle de bir anı geldi bundan 2 sene öncesine ait..
YanıtlaSilBen ve Kerem Bodrum'da güzel bir tatil geçirirken, bir gece sahilde içme isteği üzerine bakkaldan bira alarak 'Mavi'nin önündeki kaldırımda oturup tatlı tatlı içmeye koyulduk.
NoT:Mavi bodrum'un en eski rock barıdır..
Hafiften çakır keyif olduktan sonra Kerem'in içini hoplatan dans ateşi ayaklarımızı biraz yukarıda olan 'Halikarnas'a götürdü. Kapıda, tabir yerindeyse izbandut tiplemesi 2 arkadaş sıcak bir şekilde karşıladı.Tabi biz provamızı yapmıştık, onlara bakmadan takılmadan dalacaktık ki efendi görüntümüzün bizi durdurmalarını engelleyeceğini düşünüyorduk..Tabii ki yemedi. Ve hemen farklı bir stratejiye geçtik bilinçsiz olarak. Ben; bu şartlar altında içeri girmek istemeyen insan; kerem ise ertesi gün amerika'ya dönecek olan ve dönmeden önce orayı görmek isteyen karizmatik genç.Tam süresini hatırlamıyorum ama sanırım 10 dakikalık konuşma sonrası biz içeri girdik.Azmin büyük zaferini yaşıyorduk.Bütün kızların bizi beklediği arenaya ağır adımlarla ilerliyorduk.Miğferlerimiz kılıçlarımız ve konsantremiz tamamdı.Az önce kazandığımız büyük zaferle içerideki muharebeleri de aşacaktık..
Bir kaç adım sonra göz bebeğimize işleyen lazerler çekilince ortalığı net görmeye başladık. Yanımızdan bir erkek geçti elinde bira şişesiyle,sonra bir tane daha bir tane daha.. İçeride neredeyse kız yoktu.. Herkes damsız ve sap girmişti.. Ne bir zafer ne bir başarı ne de az önceki çakır keyiflik kalmıştı..
Madem damsız girilebiliyordu bizim 10 dakikamızı neden çaldılar bu hayattan...
Nihayetinde güzel bir gece geçirdik ve anı defterimize bir kaç sayfa daha çizik attık.